Son Dakika

Gaziantep Özel Ada Okulları Genel Müdürü Gafari Bayrın: Mutlu, sosyal ve başarılı öğrenciler yetiştiriyoruz

Gaziantep Özel Ada Okulları Genel Müdürü Gafari Bayrın: Mutlu, sosyal ve başarılı öğrenciler yetiştiriyoruz

Gaziantep Özel Ada Okulları kurucu temsilcisi ve genel müdürü Gafari Bayrın Gaziantep Eğitim Dünyası'na konuştu.

Türkiye’nin birçok kentinde eğitim alanında çalışan ve önemli eğitim kurumlarında görev alan eğitimci-yazar Gafari Bayrın son olarak Gaziantep Özel Ada Okullarında kurucu temsilcisi ve genel müdürlük görevini yürütüyor.

Eğitim psikolojisi, gelişim ve öğrenme alanlarında çalışan Bayrın’ın yayımlanmış iki kitabı bulunuyor. Kişisel gelişimle ilgili “Hedefe Yolculuk” eğitim alanında da “Gelişim ve Öğrenme” isimli kitapları yayınlanan Bayrın eğitim ve öğretim uygulamları konusunda uzman olarak biliniyor.

Gaziantep Eğitim Dünyası’na konuşan Bayrın, Gaziantep’te farklı bir eğitim modeli uyguladıklarını ve akademik başarının bilişsel, duyuşsal, sosyal ve psikomotor gelişimin sonucu olarak ortaya çıkabileceğini belirtiyor.

Dünya sınav sisteminden sürekli uzaklaşıyor” diyen Bayrın “Dünyada çocukların bir bütün olarak gelişmesini sağlayacak sistemler geliştiriliyor. Biz Ada Okulları olarak çocukların bir bütün olarak gelişmesini sağlayacak sistemi uyguluyoruz.” Diyor.

Gaziantep Özel Ada Okulları’nın sosyal bir okul olduğunu söyleyen Bayrın çocukların başarılı olması için öncelikle mutlu olmaları gerektiğini özellikle vurguluyor.

Gafari hocam Gaziantep Özel Ada Okulları hakında neler söylemek istersiniz?

Gaziantep Özel Ada Okulları’nın dört yıllık bir geçmişi var. Okulumuz ilk ortaokul olarak açıldı. Geçen yıl ilkokul 1.sınıf, Anadolu lisesi 1.sınıf  ve fen lisesi 1.sınıf olarak dört ayrı okul alanında eğitim vermeye başladı. Liseden geçen yıl ilk mezunlarımızı  verdik. Geleceğe dönük bakış açımız, akademik kadromuz insanların ara sınıflarda da bizi tercih etmesine neden oldu.

Kısa tarihini anlattınız ama ben eğitim uygulamaları hakkında da bilgi almak istiyorum.

Ahmet bey, kişisel akademik başarının kolay bir iş olduğunu düşünüyorum. Üretken bir toplum olmamamızdan dolayı yapılan çalışmalar genellikle kopyalanıyor. Karakterim gereği farklı, orjinal, alternatif birşeyler üretme çabasında oldum hep. 15 yıldır eğitim bilimleri alanında çalışıyorum. Bu alandaki birikimimi Ada Okulları’nda kullanıyorum. Buraya geldiğimde iki çocuğumla birlikte geldim. Çocuklarım da burada okuyor. Çocuklarım için ne istiyorsam öğrencilerimiz için de bunu istiyorum. Bütün velilerimize de bunu söylüyoruz.

Özel Ada Okulları sınav eksenli dershane mantığının dışında hareket ediyor. Çocuklarımızı bilişsel, duyuşsal, sosyal ve psikomotor yönleriyle bir bütün olarak geliştirmeyi hedefliyoruz. Bizde sosyal etkinlikler “olsun” diye yapılmıyor. Öncelliğimiz çocuklarda bilişsel, sosyal  duyuşsal ve psikomotor becerileri ortaya çıkarmaya çalışmak.

Neler yapıyorsunuz bunun için?

Yaklaşık 15 alanda sosyal-kültürel faaliyetler yapıyoruz. Hafta sonları 15 alanda düzenlediğimiz etkinlikler her çocuğun ilgi ve yeteneklerine göre planlanıyor.

Bu etkinliklere alanında uzman öğretmenlerimiz katılıyor. Biz, çocukları mutlu olacakları şeyleri yapmaya yönlendiriyoruz. Hep puan ve akademik başarı soran velilerimizi uyarıyoruz. Çünkü çocukların başarılı olması için önce mutlu olmaları lazım. Velilere  “çocuğunuz başarılı biri mi olsun, mutlu biri mi; çocuğunuz sağlıklı, girişken, lider vasıflara sahip biri mi olsun yoksa başarılı biri mi?

Tabi cevap genelikle tahmin ettiğimiz gibi oluyor ve doğru olan da bu. Bu değerler çarkında baktığımızda başarı sıralaması en son gelir. Yani başarıya gelene kadar çocuğun donatılması gereken çok şey var. Biz, çocuğun mutlu, sağlıklı olmasını sağlayarak içindeki potansiyeli ortaya çıkarmasını sağlıyoruz.

Mesela, okul olarak 15 alanda ulusal ve uluslararası projeler hazırlıyoruz. Bir öğretmenimiz sadece proje sorumlusu olarak çalışıyor. e-Twinning çalışmasında Gaziantep pilot il ve okulumuz da pilot okul olarak yer alıyor. Ulusal ve uluslararası bilim şenliklerine katılıyoruz. Bizler, paylaşan, üreten, yeteneklerinin farkına varan, özgüvenli, mutlu çocuklar yetiştirmeye çalışıyoruz. Eğitim programımızı bunun üzerine kurduk.

Doğa ile bütünleşen bir okul tasarladık. Okulumuz TEMA üyesi oldu. Sadece okulumuz değil çocuklarımızın yarısı TEMA’ya üye oldu ve ben dahil tüm öğretmenlerimiz de üye oldu. Hayvan haklarını koruma, doğayı koruma alanında yaşayarak öğrenmeyi temel alıyoruz. Çocuklarımız bunu yaşayarak öğreniyor. Bu yıl bahçe alanımızı genişlettik. Çocuklar okulda doğayı tanısın, görsün diye bahçemizde çocukların ekim biçim yapmasını sağladık. Her sınıf için bir toprak alanı oluşturduk. Çocuklarmız tohumdan meyveye sürecini yaşıyor. Her mevsimde ne ekiliyorsa çocuklarımız burada ekimini yapıp yetişmesini görüyor.

Çocuklarımız okulumuzda hayvanlara dokunuyor, bitkilerde tohumdan meyveye sürecini yaşıyor. Gaziantep’te hayvanat bahçesinin olduğu tek okuluz. Çocuklar burada kekliği, bıldırcını, atı, köpeği, tavuğu yerinde görebiliyor, dokunabiliyor.

Sanırım sosyal alanlara çok yoğunlaşma var.

Evet, sadece bilişsel alana yoğunlaşmak doğru değil. Bakın, dünya sınav sisteminden sürekli uzaklaşıyor. Dünyada çocukların bir bütün olarak gelişmesini sağlayacak sistemler geliştiriliyor. Biz Ada Okulları olarak çocukların bir bütün olarak gelişmesini sağlayacak sistemi uyguluyoruz.

Özel okullarda en büyük sıkıntımız velilerin alışkanlıkları. Konsept okul mantığı bizi zorluyor. Biz velilere diyoruz ki çocuklarınızı doğaya dokunduralım, sosyal kültürel etkinlerek katalım ve sonra akademik başarıyı sağlayalım. Çünkü mutlu çocuklara birşeyi öğretmek 10 saniye alırken mutsuz çocuklar için bu süre uzuyor. Bu durum çocukların hazırbulunuşlukları ile ilgili. Dolayısı ile akademik ortamda bu şartlar sağlandığında çocuklar başarılı olur.

Biz çocuklara kitap okuma zorunluluğu getirdik. Öğretmenleriyle birlikte okuyorlar. Hergün çocuklarla birlikte bir saat kitap okuyoruz. Her öğrencimiz yılda 15 kitap okumak zorunda. Düşünen, sorgulayan, araştıran, merak eden çocuklar mutlaka başarılı olur ve böyle yetişen çocuklar karşısına çıkan her sorunu çözer.

Biz testlerin yanında çocuklara açık uçlu sorular sorarak yorum ve yazma yeteneklerinin gelişmesini sağlıyoruz. Bakın, çocukları aynı zamanda okudukları kitapların yazarları ile buluşturuyoruz. Çocuklar, kitabını okudukları yazarla buluşuyor merak ettiği herşeyi sorabiliyor. Bunu yapan tek okul biziz.

Okulunuzun hedefleri için neler söylersiniz?

Biz iki yıl içinde sadece kontejanı sorgulanan bir okul olacağız. Kısa zaman içerisinde okulumuzu öğrenci değişim programının içine alacağız. Çünkü buna dönük gerekli olan herşeyi yapıyoruz. Sınav endeksli mantıkta olan herşeyi zaten yapıyoruz. Biz bunun yanında sosyal bir okul olduk. Bizim için önemli olan budur. Akademik alanda başarılı olmanın yolu sosyal, bilişse duyuşsal ve psiko motor alanlarda çocukların eksiklikerini tamamlamaktan geçer. Bunu sağlamaya çalıyoruz. Bakın ülke olarak yıllardır sınav mantığı ile hareket ediyoruz ve uluslararası alanda yapılan sınavlarda hep en gerideyiz.

Şimdi mesela çocuklarınızı İngiltere, Amerika gibi okullara  göndermek istediğinizde sizden tek birşey istiyorlar. O da çocuğunuzun geçmiş tarihlerde katıldığı sosyal kültürel etkinliklere dair belgeler ve fotoğraflar. Sizin gönderdiğiniz not belgesini ölçüt olarak kabul etmiyorlar. İşte biz çocuklarımızı bu okullara yerleşecek şekilde yetiştiriyoruz.

Tüm bunları planlarken velilerimizle birlikte hareket ediyoruz. Bir ilk olarak Okul-Veli Meclisi oluşturduk. Bu meclis ile birlikte okulumuzda yapılacak herşeye birlikte karar vermeye çalışıyoruz. Ne yaptığımızı neler yapacağımızı tartışıyoruz. Burada müthiş fikirler ortaya çıkıyor.

 

 

31.10.2017 (Haber Merkezi)