Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü olarak yetenekli çocukların spora kazandırılması için çabaladıklarını belirten Demir ilkokul 3’ncü sınıftan itibaren okullarda yetenek testlerine başladıklarını belirtti.

Sağlıklı bir hayatın sporla mümkün olacağına inandıklarını kaydeden Demir sporun teke başına bir şey ifade etmeyeceğini özellikle vurguladı.

Demir, ”Spor tek başına bir şey değil. Sporun önüne eğitimi, kültürü ve sanatı koymadığın zaman sporun da bir anlamı kalmıyor.” Sözleriyle spor ve eğitimin birlikteliğine işaret etti. Spor faaliyetlerinin eğitim, kültür ve sanatla birlikte görülmesi gerektiğine değinen Demir iyi bir sporcunun en önemli özelliğinin ahlak olduğunu söyledi.

“Sporda, evet, başarı önemli ama başarılı fakat ahlaksız bir sporcuyu biz ne yapacağız? Biz eğitim-öğretimin yerini tartışırken gençlerimize rahmetli Muhammed Ali’nin şu sözünü hatırlatıyoruz “Bir genci yetenekleri şampiyon yapar, ahlakı efsane yapar.” Diye konuşan Demir “Bizim hedefimiz bu. Biz, çocuklarımızı ahlaki eğitim sistemine dâhil edebilirsek bunu başarı sayarız. Sporcu yetiştirmeye çalışırken bunu yapmaya özen gösteriyoruz.” Dedi.

Gaziantep Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürü Ökkeş Demir ‘in Gaziantep Eğitim Dünyası’nın sorularına verdiği cevaplar şöyle:

Sayın Demir Gaziantep Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü olarak eğitimle ilgili neler yapıyorsunuz?

Spor tek başına bir şey değil. Sporun önüne eğitimi, kültürü ve sanatı koymadığın zaman sporun da bir anlamı kalmıyor. Bizim şuan Türkiye’de bir projemiz var. Gençlik ve Spor Bakanlığımız ile Milli Eğitim Müdürlüğü birlikte okullarda Yetenek Taraması yapıyor. Avrupa bunu yıllardır yapıyor. Ana sınıfı ve ilk okula gelen çocuklar için yaptığını, biz şimdi ilkokul 3’cü sınıflara yapıyoruz. Türkiye’de ilkokulda okuyan bir milyon 200 bin öğrenci var. Biz bu çocuklardan Türkiye’nin dört bir yanında tarama yapıyoruz.

Gaziantep’te bu Yetenek Taramasında son durum nedir?

Gaziantep’te birinci etabı tamamladık. Gaziantep’te 35-40 bin civarında ilkokul 3’ncü sınıf öğrencisi var. Şuan 12-13 bin öğrencinin taramasını yaptık. Bu taramalarda antrenörlerimiz tarafından önce çocukların kilo ve kas güçleri belirleniyor. Çocuklara atletizm yaptırılıyor. Bazı kültür fizik çalışmaları yaptırıyoruz. Becerikli olan çocukları birinci elemede geçiriyoruz. Elemeden geçirdiğimiz çocukları tekrar bir spor testine tabi tutuyoruz. Ondan sonra bu çocukların içinden yetenekli olanları belirleyip sporcu olarak yetiştiriyoruz. Biz dokuz yaşında bir çocuğu alıp beş yıl spor alanında eğitirsek dünya çapında ülkemizi iyi bir noktaya taşırız. Hedefimizde bu. Gaziantep için bu geçerli. Gaziantep’te 718 bin 18 altı bir nufüs var. Bu çocuklar bizim hedefimiz. Bu çocuklara dokunabilmek ve dokunurken sahici dokunabilmek, haklı dokunmak hedefimiz.. Biz Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü olarak bir seferberlik ilan ettik. Bu seferberliğimizde inşallah meyvelerini en kısa sürede verecek. 2. etaba şu anda başladık ve 3 ay sonra bitiriyoruz. Bitirdikten sonra o belirlediğimiz çocuklar tesislerimizde spor faaliyetlerine devam edecek.

Ökkeş Hocam, şuan spor alanında eğitim alan kaç öğrenci var ve hangi alanlarda eğitim alıyorlar?

Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü olarak sadece spor faaliyetleriyle uğraşmıyoruz. Biz eğitimi tamamlayan bir kurumuz. Bizim Gençlik Merkezlerimiz var. Gaziantep merkezde 2, Nizip, İslahiye ve Yavuzeli’nde birer olmak üzere 5 merkezimiz var. Merkezlerimizde toplamda 38.500 üyemiz var.

Bu merkezlerde neler yapıyorsunuz?

Burada eğitim, kültür, sanat ve spor faaliyetleri yapıyoruz. Atölyelerimiz var. Tiyatro, sinema ,yabancı dil gibi çeşitli alanlarımız var. Buralarda gençlik liderlerimiz var. Gençlik liderlerimiz 200-500 arası öğrenciye koordinasyonluk yapıyor. Çocuklarımızın her türlü eğitimine katkıda bulunuyorlar. Çocukların kaliteli zaman geçirmesi için burada faaliyet gösteriyoruz. Bu çalışmaları ve Milli Eğitim ve Halk Eğitimle beraber yürütüyoruz. Merkezlerimizde 45 kişilik personel çalışıyor. Gençlik merkezlerinin önemi çocuk tiyatro kursuna geldikten sonra dışarı çıkıp voleybol, basketbol ve badminton alanlarında oynayabiliyor. Çocuk hem eğitim alıyor, hem davranış kazanıyor hem spor yapıyor. Çok müthiş ve devasa bir hizmet bu.

Hocam bu devasa hizmetin karşılığını alabiliyor musunuz? Mesela ulusal başarı kazanan sporcularınız var mı?

Olmaz olur mu? 2015 yılında burada göreve geldik. Biz göreve geldiğimiz zaman Gaziantep’in ulusal ve uluslararası platformda madalya sayısı 114’tü. Şuan 2018 yılında 162 ulusal ve uluslararası madalyamız var. Mesela halterde Türkiye şampiyonuyuz. Tekvando, yüzme, güreş ve karate gibi birçok alanda şampiyonuz. 11 branşta Türkiye ortalamasının üzerindeyiz. Türkiye’de bu konuda lideriz. Gaziantep Çim Hokeyde açık alan ve kapalı alanda Avrupa şampiyonu. Gaziantep’te hokeye büyük bir istek var. Gençlik merkezlerimizde çocuklarımızı bir yarış haline koymuyoruz bir paylaşım haline koyuyoruz. Biz çocukların orda özellikle bir davranış kazanmalarına yardımcı oluyoruz. Eğitim sisteminde bu olmalı. Sporda, evet, başarı önemli ama başarılı fakat ahlaksız bir sporcuyu biz ne yapacağız? Biz eğitim-öğretimin yerini tartışırken gençlerimize rahmetli Muhammed Ali’nin şu sözünü hatırlatıyoruz “Bir genci yetenekleri şampiyon yapar, ahlakı efsane yapar.” Bizim hedefimiz bu. Biz, çocuklarımızı ahlaki eğitim sistemine dâhil edebilirsek bunu başarı sayarız. Sporcu yetiştirmeye çalışırken bunu yapmaya çalışıyoruz. 

Düzenlediğiniz okul sporları var mı?

Okul sporlarını faaliyetlerini 2011 yılından beri düzenliyoruz. Bu faaliyetlere yıllık 20-30 bin arası öğrenci katılıyor. Bu yıl içinde planladık inşallah önümüzdeki ay başlıyoruz. Gaziantep’te okul sporları faaliyetlerinde çok iyiyiz. Bu faaliyetlerde bütün branşlar var. Futbol, basketbol, hentbol, voleybol, yüzme, güreş, badminton, karate ve hokey gibi aklınıza gelen bütün faaliyetler var. Hokeyde başarılı olduğumuz için çocuklar için bir rol model konumundayız. Bu başarı çocukların spor yapmasında yardımcı oluyor. Biz şöyle bir planlama yaptık. Şampiyon çocuklarımızı liseli çocuklarımızla buluşturuyoruz. Mesela Avrupa ve Olimpiyat şampiyonu çocuklarımızı her ay bir branşı okulda öğrencilere tanıttık. Sporcuların başarı hikâyelerini anlattık. Bu sayede çocukların spora ilgisi çekmeye çalıştık. Bunda çok başarılı olduk ve bunu Türkiye’de biz başlattık. Her ay bir branş tanıtıyoruz.

Gaziantep’te başka neler yaptınız?

Gençlik Merkezlerimizde kütüphanelerimiz var. Bunun yanında Gönül Kütüphanesini kurduk. Bu proje Türkiye’ye örnek oldu. Gönül kütüphanemizi şöyle anlatayım. Görme engelli çocuklarımıza Gençlik Merkezlerimizde kütüphaneler oluşturduk. Gençlik merkezlerimizde Avrupa’da 22 ülkeye akredite olan bir gençlik merkezimiz var. Bu da Türkiye’de bir ilk oldu. Biz gençlik liderleri arasında Erasmus yaptırıyoruz çocuklara. Bizimle akredite olan ülkeler gençlerini buraya gönderiyorlar, biz gençlerimizi oraya gönderiyoruz. karşılıklı bilgi, tecrübe ve kültür alışverişi yaparak çocuklar kendi aralarında bir gelişim süreci yapıyorlar. Biz bu Avrupa’dan gelen çocuklara dil kursları açıyoruz. Konuşma sınıfları ve kulüpleri oluşturuyoruz.

Sayın Demir son olarak neler söylemek istersiniz?

Hayatta şuna inanıyorum. Çocukluğunu bir biri ardına meyve veren ağaçların arasında geçirenler kardeşliğin ve muhabbetin kök saldığı toprakların üzerinde yeşerenler dirin bahşeden ve hiç durmadan akan suların karşısında büyüyenler iyi bilir: İnsan sevgi ile ancak bir bahçede hasret giderir. Bahçe gönlümüzün nefes aldığı yerdir. Dostluk, mutluluk, birliktelik hep bahçededir.” ”Peki bir bahçenin güzelliği hangi emeğin neticesidir? Öyle ya, toprağın sürülmesi, tohumun ekilmesi, fidanın dikilmesi, suyunun verilmesi lüzum eder. Toprağı doğru sürmezseniz, tohumu zamanında ekmezseniz hele ki suyunu vermezseniz orası bahçe olmaz. Orası bahçe olmazsa orada meyvede toplanmaz. Orda meyve toplayamazsanız tıpkı o bahçe gibi uğraşıp yok olmaya yüz tutarsınız.” Bir toplumun gençleri de iste o ekilen tohumlara dikilen fidanlardan sürülen topraklara benzer. Gençlik içinde bulunduğu toplumun aynası, geleceğin teminatı, emeğin büyük taşıyıcısı olarak içinde yaşadığımız bahçenin akıbetini belirler. Spor, bahçeye akıtılan terin, eğilen belin, konuşan dilin, düşünen aklın velhasıl kelam haklı bir yorgunlukla neticelenen her türden emeğin bedensel