Son Dakika

Gaziantep Eğitim-Sen'den Eğitim Raporu

Gaziantep Eğitim-Sen'den Eğitim Raporu

“2018’de Eğitimde Neler Oldu?” oldu başlığıyla yayınlanan raporu Gaziantep Eğitim-Sen şube başkanı Ali Ersönmez okudu.

Ersönmez, 2018’de eğitimde istenilen sonuçlara ulaşılamadığını belirterek eğitime erişimde sorunların devam ettiğini söyledi.

Eğitim politikalarında çözümsüzlüğün devam ederek arttığına değinen Ersönmez “Milli Eğitim Bakanlığı, yıllardır yaptığı değişikliklerle eğitim sistemini yapboz tahtasına çevirirken, 2018’de özellikle yeni müfredat ve TEOG üzerinden yürütülen tartışmalarda görüldüğü gibi, öğrenci ve velilerin kafasını karıştırmak dışında eğitimde somut ve çözüme dayalı politikalar geliştirmek yerine, eğitimde yaşanan kaosu derinleştirecek adımlar atmayı tercih etti.” Diyerek konuştu.

Yoksul, emekçi ailelerin çocukları başta olmak üzere, kız çocukları, kırsal kesimde yaşayan çocukların eğitim hakkından eşit koşullarda ve parasız olarak yararlanamadığına değinen Ersözmez ”Bölgesel, cinsel, sınıfsal vb. eşitsizlikler, anadilinde eğitim gibi en temel sorunlar iktidarın çözmek bir yana daha da derinleştirdiği temel sorunlar olarak eğitim sisteminin öncelikli gündem maddeleri olmayı sürdürüyor” dedi.

Eğitime erişmede sıkıntıların devam ettiğini, Suriyeli çocukların eğitim sorunlarının artarak sürdüğünü belirten Ersönmez, Türkiye’nin OECD ülkeleri arasında, devletin eğitim kurumlarına öğrenci başına en az harcama yapan ülke olduğunu kaydetti.

Kamusal eğitimin bu süreçte payının giderek azaldığını gözlemlediklerini ifade eden Ersönmez,  2018 itibariyle özel okullar ve bu okullarda okuyan öğrenci sayısı açısından tüm zamanların rekoru kırıldı. 2018 itibariyle özel okul sayısı toplamda 11 bin 694’e ulaştı. Özel ortaokulda öğrenci sayısı yüzde 96 artışla 321 bin 779’a ve özel liselerde okuyan öğrenci sayısı yüzde 305 artışla 559 bin 838 sayısına ulaştı. Türkiye’deki özel okulların resmi okullara oranı yüzde 10 iken, bu oran 2018 itibariyle yüzde 20’ye dayandı.” Dedi.

Okullar ve eğitimle ilgili çeşitli rakamlar veren Ersönmez sözlerini şöyle sürdürdü:

"MEB’in 2018 bütçesinden okul öncesi eğitimde öğrenci başına bin 673 TL; ilköğretime (ilkokul+ortaokul) öğrenci başına 4 bin 326 TL; genel ortaöğretimde öğrenci başına 6 bin 153 TL; mesleki ve teknik ortaöğretimde öğrenci başına 7 bin 504 TL ayrılırken, imam hatip liselerinde okuyan öğrenci başına 12 bin 707 TL ayrıldı.

2018 itibariyle Türkiye’de bulunan 4 bin 292 öğrenci yurdunun 2 bin 546’sı dernek yurtları, 297’si vakıf yurtları, 628’i şahıs yurdu, 821’i diğer tüzel kişiliklere ait yurtlardır. Tıpkı okullarda olduğu gibi, öğrenci yurtlarının da büyük bölümü dini vakıf ve cemaatlerin ana faaliyet alanları olmayı sürdürmektedir.

 

SİSTEM DEĞİŞİKLİKLERİ ÖĞRENCİLERİ ‘DENEME TAHTASI’ HALİNE GETİRDİ

MEB, velilerin ve öğrencilerin tercihlerine, öğrencilerin ilgi ve yetenekleri doğrultusunda istedikleri okulda okuma koşullarını sağlamayı hedefleyen uzun vadeli planlamalar yapmak yerine, milyonlarca öğrenci ve veliyi yakından ilgilendiren eğitim gibi önemli bir konuda aldığı talimatla temel eğitimden ortaöğretime geçişi bir kez daha değiştirerek, eğitimdeki başarısızlığının üzerini örtmeye çalıştı.

Bugüne kadar, çeşitli adlar altında yapılan sınavlarda ortaya çıkan sonuçlar, çocukların eleştirellikten uzak, yaratıcı düşünemeyen, matematik yapamayan, çevresindeki olayları algılamakta ve yorumlamakta bilimsel anlamda yetersiz kaldıklarını gösterirken, öğrencilerimiz bir kez daha iktidarın deneme tahtası olarak kullanıldı.

EĞİTİMDE 2023 VİZYON BELGESİ AÇIKLANDI

Vizyon Belgesi’nde yer alan Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun öğretmenlerin iradesi dışında, onların görüş ve önerileri alınmadan masa başında hazırlanması çalışmaları başlatıldı. Öğretmenlik Meslek Kanunu’ndan beklentiler öğretmenlerin yetiştirilmesi, iş güvencesi, mesleğe alınması, ücretler, emeklilik, sağlık, öğretmenlik mesleğinin temel sorunlarını dikkate alan bir içerikte hazırlanması gerekirken, eğitim emekçileriyle, sendikalar ve alandaki meslek örgütleriyle diyalog kurulmadan, bu konudaki talepler dikkate almadan hazırlıklar yapılmaya başlandı.

KHK İHRAÇLARI, SÜRGÜN, SORUŞTURMA VE HUKUK DIŞI KARARLARA ÇÖZÜM ÜRETİLMEDİ

KHK ihraçları ile ilgili olarak kurulan OHAL komisyonu kendisini mahkeme yerine koyarak, hukuken somut olmayan deliller üzerinden yapılan ‘işe iade’ başvuruların büyük bölümünü reddetti. Öte yandan bugüne kadar haklarında soruşturma yürütülen ve savcılıklar tarafından takipsizlik kararı verilen, aralarında Eğitim Sen üyelerinde bulunduğu, binlerce eğitim emekçisinin görevlerine geri dönmeleri önünde herhangi bir yasal engel olmamasına rağmen, hukuksuz bir şekilde görevlerine başlatılmadılar.

MÜLAKATA DAYALI SÖZLEŞMELİ ÖĞRETMEN İSTİHDAMINDA ISRAR EDİLDİ

 Kamuda olduğu gibi eğitim alanında da sözlü sınav/mülakat üzerinden sözleşmeli öğretmen atamaları yapılmaya başlanmıştı. Öğretmen atamalarında mülakat uygulamasında ısrar, liyakatin adım adım terk edilerek, yerine sadakatin gelmesine neden oldu.

İktidara eleştirel ve muhalif yaklaşanlar, farklı kimlik ve mezheplerden olanlar elenirken, öğretmen atamalarının öğretmenlik meslek ilkelerine göre değil, iktidarın siyasal çizgisine göre belirlenmesinin önünü açıldı.

ATAMASI YAPILMAYAN ÖĞRETMENLER SORUNUNA ISRARLA ÇÖZÜM ÜRETİLMEDİ

16 yıl içinde KPSS’ye giren her 100 öğretmenden sadece 16’sı öğretmen olarak atanırken, geriye kalan 84 işsiz öğretmen ya tekrar sınava girmek ya da başka alanlarda çalışmak zorunda bırakıldı.

EĞİTİMDE ANGARYA ÇALIŞTIRMA, NÖBET SORUNLARI DEVAM ETTİ

MEB tarafından çeşitli proje ve uygulamalar çerçevesinde resen yapılan görevlendirmeler, çeşitli kurs, proje ve protokol etkinliklerine bağlı çalışmalara zorunlu katılım, ev ziyaretleri, eğitim koçluğu, birden fazla nöbet tutmaya zorlama, öğrenci servis araçlarının kontrolü ve öğrencilere nezaret edilmesi vb. gibi doğrudan öğretmenlik mesleğinin icrası ile ilgili olmayan çok sayıda angarya iş, 2018 yılında da öğretmenlerin sınıf içindeki asli görevlerini yapmalarını önemli ölçüde engelledi.

EĞİTİMDE YAŞANAN ŞİDDET ARTARAK DEVAM ETTİ

2018’de okullarda ve okul önlerinde yaşanan şiddet olaylarının tırmanışa geçmesi sonucunda yüzlerce şiddet olayı meydana geldi ve bu olaylarda çok sayıda öğrenci ve öğretmen arkadaşımız hayatını kaybetti.

YARDIMCI HİZMETLİ VE MEMURLARIN SORUNLARI ÇÖZÜM BEKLİYOR

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, bakanlığın merkez ve taşra teşkilatlarında 2018 sonu itibariyle 31 bin 355 yardımcı hizmetlinin görev yaptığını açıkladı. Türkiye’de 53 bin 870 devlet okulu olduğu dikkate alındığında, neredeyse her iki okula bir hizmetlinin düştüğü ortaya çıktı.

MEB’e bağlı okullarda 6-8 aylık sürede geçici olarak istihdam edilen İŞKUR aracılığıyla Toplum Yararına Çalışma Projesi kapsamında işe alınanlar, okul aile birliklerince ücret verilip çalıştırılanlar, günlük yevmiye ile geçici çalışanlar en temel haklarından mahrum bir şekilde çalıştırıldı."

 

 

3.01.2019 (Haber Merkezi)